RUMEYSA KORKMAZ

İnsan Olmayı İçinde Hissetmek

   Kendi özlerine uygun yaşamak yerine ,başkalarının özüne uygun yaşayanlar ,adeta varlıklarını kiraya vermiş olurlar.(Üstün Dökmen)
   İnsan olmayı içinde hissetmek… Hangimizin gerçek manada yapabildiğini merak ediyorum bu durumu. Son zamanlarda çevrenizi hiç incelediniz mi? Her yerde birbirinin kopyası insanlar var. Çoğu kişiyi lüks araba, lüks giysi , lüks yaşam merakı sarmış durumda. Elimizden eksik olmayan lüks cep telefonları olmazsa yarım hissediyoruz ,karşımızdakine karşı ezik kalıyoruz  kendimizce. İnsanlar kendilerini giydikleri kıyafet ,yedikleri yemeklerle değerli görmeye başladı. Dışarıdan övgü almazlarsa,tabiri caizse  birileri tarafından pohpohlanmazlarsa mutlu olamayacaklarına inanan insanlar kol geziyor sokaklarda. Hangimiz ben böyleyim ,kendimim, kendim gibi yaşamak istiyorum diyebiliyor? Bunu söylemeyi kenara bırak hangimiz aslında kim olduğunu biliyor? Peki gitgide artan şiddet olaylarını nereye koymalıyız. Çağın getirdiği değişiklik ,olur böyle şeyler deyip kenara mı atmalıyız?

   Bu gibi olayların pek çok  nedeni vardır elbette. Ama en önemlilerinden biri sosyal medya ,başını çeken televizyon ve diziler. Dizilerimizin olmazsa olmazları vardır bizim.Olmazsa olmaz bir ihanet senaryosu ,lüksyalılar,son model arabalar. Olmazsa olmaz oldu artık dizilerimizde saraylar,villalar,kuşaktan kuşağa aktarılan şirketler. Sonra bir kapıcı kızı çıkar esas oğlanı sever. Eh ne hikmetse sonunda zengin olur bizim kapıcı kızları. Saraylarda hiç bitmez bizim entrikalarımız. Biz ahlaksızca bir aşkın karakterinin ölümüne günlerce ağlarız mesela. Devlet oyunlarında yüzlere adam ölür hatta öldür şunu artık diye haykırırız televizyon başında. Ne kadar ahlaksızca olduğunu bile düşünmeden dün akşam izlediğimiz diziyi arkadaşlarımıza anlatmaya başlarız, hatta gelecek haftaların senaryolarını oluştururuz. Sanki dizdeki olaylar karakterler gerçekmişçesine beynimizi işgal etmelerine izin veririz. Onlar gibi olmak için onlar gibi giyiniriz. Onlar gibi bir hayat isteriz. Bu yüzden belki de kalan son paramızı en sevdiğimiz dizi oyuncusunun bir sahne için giydiği bir gömleğe veririz. Önümüze çıkıp duran bu ikonlar gerçekte ne kadar gerçekler ,neden size sürekli dayatılıyorlar hiç düşündünüz mü ?
Film şeridi içindeki resimler değiliz der GunillaNorris. Bunu ne zaman hatırlayıp gerçek dünyaya döneceğiz. Çevremizde olup bitenlerin farkına varmalıyız artık. Yavaş yavaş bize unutturulan ahlaki değerlerimizi elimizden geldiğince korumalı ve artan şiddet olaylarının önüne geçmeliyiz.
Yayın organları seçtikleri modellerle bilinçaltımıza  istedikleri tohumları sinsice ekiyorlar.Örneğin zayıflığın güzellik olduğunu söylüyorlar. Pek çok genç kilolu olmaktan korkuyor. Kısacası kendilerine sunulan imajlara benzemeye çalışıyorlar. Liseli gençler üzerinde yapılan çalışmalar gençlerin temel dizi karakterlerinden etkilendiğini açıkça ifade etmekte. Dizilerdeki yaşam tarzı gibi yaşamaya çalışan insanlar kendini unutmuş durumda.
Saldırganlık davranışını ele alalım. Çocukların televizyonda  şiddet sahneleri  izleme ile yıllar sonra saldırgan davranmaları arasında bağlantı vardır. Hatta saldırganlık davranışı sadece bir filmi izleme sonrası bile  ortaya çıkabilir. Durum böyleyken hergün yüzlerce şiddet sahnesine maruz kalan çocuklar için durumun vehameti ortadadır sanırım.
Unutmamalıyız ki birilerini izlerken beynimiz sadece izlediğini düşünmüyor! Onu bizzat yaptığımızı düşünüyor. Bu yüzden ne izlediğinize dikkat edin. Beyninizin gündemine ne aldığınızın bilincinde olun.

   Yayın organlarının size sunduğu gibi yaşamak yerine kendiniz gibi yaşayın. Spontan olun. Mutluluk onların sunduğundan çok uzakta,sizin sandığınızdansa çok yakınınızda…
 
Rumeysa Korkmaz


KAYNAKÇA
Dökmen,Ü.(2014).Evrenle uyumlaşma sürecinde varolmak gelişmek uzlaşmak(17.bs).İstanbul:Remzi Kitabevi
Erjem,Y.,Çağlayandereli,M.(2006).Televizyon Ve Gençlik:Yerli Dizilerin Gençlerin Model Alma Davranışı Üzerindeki Etkisi.C.Ü.Sosyal Bilimler Derğisi,30(1),15-30
Kağıtçıbaşı,Ç.,Cemalcılar,Z.(2014).Dünden bugüne insan ve insanlar: Sosyal psikolojiye giriş(16.bs.).İstanbul:Evrim Yayınları
Santrock,J,W.(2014).Yaşam boyu gelişim:Gelişim psikolojisi.(Çeviren:Galip Yüksel)(Onüçüncü basımdan çeviri).Ankara:Nobel Yayımcılık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YOLUN NERESİNDEYİZ