ADI SANAT
Türkiye bir Cumhuriyet devleti resmi dini ise “ LAİKLİK ” olarak belirlenmiş bu bizim konu alanımız değil başka bir vakitte buna değiniriz.
Asıl meselemizse azınlığının değil çoğunluğunun İslam dinine mensup olan devletimizde sanat seviciliği adı altında-üstünde dinimize hakaret eden ya da dolaylı yoldan ona saldıran sözüm ona sanatçı bozuntularını günlerce tv, radyo, internet kanallarında övgü ile anlattıran biz inanlar(?) inancımıza yapılan bu saldırılara sanatçı diye göz yumup efendim " Kalemi kuvvetli bir yazardı " " Rolünü iyi yapardı " gibi cümlecikler ile meydana attığımızda kendi kalbimizin sızlaması gerektiğini unutmayalım. Elin memleketinde değil bizim kendi içimizde bizden olduğunu söyleyen ve bizim inancımıza saygılı olduğunu söyleyen bu insan adlı İNSANCIKLARIN sanatçı gibi kutsal bir meslek ile anılması şahsımı rahatsız etmekte hem zihnen hem de kalben…
Kısa bir kelime özetine inersek TDK’nin tanımıyla sanatçı: “ Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr, artist “ yani bir dine, bir topluluğa hakaret olan bir özellik atfedilmemiştir. Bu izahata uymayan kişilere sanatçı demek kendi çıkar kendi fikirleri ile bağdaşmasından ötürü şak saklık yapmaktır bence… Başka türlü hiçbir kılavuz kitap bunun açıklamasını yapamayacaktır. Kendi tarihimizi biraz tozlu raflardan çıkarıp aralarsak göreceğiz ki sadece sanat ile uğraşan onlarca sanatçımız olmuş ve kimseler bunu yaparken onlardan rahatsız olmamıştır. Kendi içimizde yaşadığımız bu çelişki bize empoze edilmiş olması bunun bizden kazınamayacağı anlamına gelmiyor.
Acilen ülkemizde sanat ve sanatçı perspektifi üzerine çalışmalar yapılmalı… Sanatın ve sanatçının din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlığa seslenecek bir görünüşte olması gerektiği aşılanmalı. Bunu aslında çok kısıtlı bir şekilde yapmaya çalışıyoruz bunu destekleyen kamu kuruluşları, dernekler, belediyeler bulunmakta ama hızlı hala getirmemiz kendi vicdanlarımızın rahatlaması için doğru karar olacaktır.
Son olarak gerçek sanatın ne olduğunu Üstad Necip Fazıl Kısakürek’ten dinleyelim:
“ Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış. ”
-Muhammet Nur KORKMAZ
Asıl meselemizse azınlığının değil çoğunluğunun İslam dinine mensup olan devletimizde sanat seviciliği adı altında-üstünde dinimize hakaret eden ya da dolaylı yoldan ona saldıran sözüm ona sanatçı bozuntularını günlerce tv, radyo, internet kanallarında övgü ile anlattıran biz inanlar(?) inancımıza yapılan bu saldırılara sanatçı diye göz yumup efendim " Kalemi kuvvetli bir yazardı " " Rolünü iyi yapardı " gibi cümlecikler ile meydana attığımızda kendi kalbimizin sızlaması gerektiğini unutmayalım. Elin memleketinde değil bizim kendi içimizde bizden olduğunu söyleyen ve bizim inancımıza saygılı olduğunu söyleyen bu insan adlı İNSANCIKLARIN sanatçı gibi kutsal bir meslek ile anılması şahsımı rahatsız etmekte hem zihnen hem de kalben…
Kısa bir kelime özetine inersek TDK’nin tanımıyla sanatçı: “ Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr, artist “ yani bir dine, bir topluluğa hakaret olan bir özellik atfedilmemiştir. Bu izahata uymayan kişilere sanatçı demek kendi çıkar kendi fikirleri ile bağdaşmasından ötürü şak saklık yapmaktır bence… Başka türlü hiçbir kılavuz kitap bunun açıklamasını yapamayacaktır. Kendi tarihimizi biraz tozlu raflardan çıkarıp aralarsak göreceğiz ki sadece sanat ile uğraşan onlarca sanatçımız olmuş ve kimseler bunu yaparken onlardan rahatsız olmamıştır. Kendi içimizde yaşadığımız bu çelişki bize empoze edilmiş olması bunun bizden kazınamayacağı anlamına gelmiyor.
Acilen ülkemizde sanat ve sanatçı perspektifi üzerine çalışmalar yapılmalı… Sanatın ve sanatçının din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlığa seslenecek bir görünüşte olması gerektiği aşılanmalı. Bunu aslında çok kısıtlı bir şekilde yapmaya çalışıyoruz bunu destekleyen kamu kuruluşları, dernekler, belediyeler bulunmakta ama hızlı hala getirmemiz kendi vicdanlarımızın rahatlaması için doğru karar olacaktır.
Son olarak gerçek sanatın ne olduğunu Üstad Necip Fazıl Kısakürek’ten dinleyelim:
“ Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış. ”
-Muhammet Nur KORKMAZ
Yorumlar
Yorum Gönder